Adet (Regl), ergenlik çağına gelmiş her kadının yaşadığı
kanamalara denir. Her ay 24 günde bir kendini tekrar eden adet kanamaları,
sağlıklı her kadının menopoz dönemine kadar yaşaması gereken biyolojik bir
süreçtir. Tabi, adet kanamalarının günü, her ne kadar kişiden kişiye değişiyor
olsa da ortalama olarak 24-25 günde bir görülmektedir. Bu süreçte adet
sancıları gözlemlenebilir. Kişinin bu süreçte karın ağrısı, bel ağrısı, vücudun
su toplaması (Ödem olması) ve psikolojik olarak da gergin ve sinirli bir yapı
alması, olası durumlardandır. Peki, bu şiddetli sancılara sebebiyet veren adet
ağrısına hangi bölüm bakar?

Evet, adet ağrısı için hangi bölüme gidilir;
onu açıklamadan önce hemen hemen her kadının tutuğu adet takvimine, yaptığım
bilimsel araştırmalara ve uzman görüşlerine dayanak, açıklık getirmek isterim.

 

Her kadın da adet kanama süresi değişiklik gösterdiği için
genel bir adet takvimi oldukça zor.
Ancak hiçbir hormon bozukluğu olmayan gayet sağlıklı bir kadının adet takvimi
düzenlidir ve normal olarak tespit edilen süreç aralığı ise en az 3 en fazla 7
gün olarak, belirlenmiştir. Verilen bu gün aralığındaki süreçlerle adet geçiren
ve adet düzensizliği yaşamayan hanımlar, doğurganlığı yüksek ve gayet sağlıklı
doğal bir adet dönemi geçirirler. Ancak normalden yüksek veya daha az adet
süreci yaşayan kadınlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü bu düzensizlik
hormon bozukluğu, yumurtalıklarda kist allarımı olabilir ve buda ileride çocuk
sahibi olma olasılığını, aza indirger. Bu nedenle adet düzensizliği yaşayan
kadınların biran önce alanında uzman bir hekime gözükmesinde ve tedavisini
biran önce kabul etmesinde de fayda var.

Adet, rahimdeki yumurtalar döllenmediği zaman yerini daha
sağlıklı dokulara bırakarak her ay belli zaman dilimindeki dökülmeye denir. Adet düzensizliği ve adet ağrısı için
kadın hastalıkları bölümüne gidilmesi, gerekmektedir. Peki, adet düzensizliğinin sebepleri nelerdir?

Adet düzensizliği günümüzde kadınların birçoğunda görülen,
normal zamanında devam etmeyen adet kanamalarına denir. Bu nedenle
uzmanlarımızın birçoğu adet takvimi tutulması gerektiğini önermektedir. Çünkü
adet takvimi tutma alışkanlığı, kişinin hastalığı için erken teşhiste büyük bir
rol edinmiştir.

Adet düzensizliğine en çok sebebiyet veren düzensiz beslenme,
tiroit sorunları, aşırıya kaçılan egzersizler ve yoğun yaşanan stres halidir.
Bunların beraberinde diyabet, rahim kanseri, kullanılmakta olan bazı ilaçlar,
hızlı kilo alı vermek, miyom ve polipler, doğum kontrol hapları, yumurtalıktaki
sorunlar ve hormon bozuklukları da adet düzensizliğine sebebiyet veren, bir diğer
nedenlerdendir. Evet, dilerseniz ben bu nedenleri teker teker yaptığım bilimsel
araştırmalarıma dayanaraktan, siz okuyucularımız için tüm detaylarıyla birlikte
hazırlamış bulunduğumuz, adet ağrısı için hangi bölüme gidilir,
başlığı altında, kaleme almak istiyorum.

Diyabet: Halk
arasında şeker hastalığı olarakda adlandırdığımız diyabet, ailede olması
durumunda genetik olarak diğer aile üyelerinde de görülebilme riski taşır.
Genetik yollarla aktarılabilme riski taşıyan bu hastalığın, bizzat kendisi adet
düzensizliğine sebebiyet vermez. Diyabet hastalarının kullandıkları ilaçlar adet
düzensizliğine sebebiyet verir. Bu nedenle diyabet hastası olan kadınların,
doktorunun verdiği diyete uyması şart! Aksi takdirde adet kanamalarında düzensizlik
yaşamaları, olası bir durum.

Rahim kanseri:
Rahim kanserine yakalanmış kadınların adet düzensizliği yaşaması doğaldır.
Çünkü rahimde bulunan kötü huylu tümör, aylık düzenli olan adet kanamalarının
geç ya da erken,  az ya da çok ve hiç kanama
yaşamamasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle anlatımımızın ilk başlarında da bahsettiğim
gibi düzenli olarak adet takvimi tutulması, erken teşhis için son derece önem
arz ediyor.

Kullanılan ilaçlar:
Yoğun yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle, psikologun verdiği anti depresyon
ilaçları ve küçük sancılar için kullanılan antibiyotiklerde, adet
düzensizliğine sebebiyet vermektedir.

Hızlı kilo alıp
verme: Özelliklede ergenlik çağında fazlasıyla karşılaşılan, hızlı kilo
alıp verme de adet düzensizliğine sebep olur. Ergenlik çağında kadınsal
hormonlar devamlı yenilendiği için kilo alım verimi de çok hızlı bir şekilde
gerçekleşir ve bu durumda vücudun dengesini bozabilir. Tabi, haliyle kişide
adet düzensizliği de görülür.

Miyom ve polipler:
Miyom, rahim duvarına yapışık halde duran tümör çeşitlerindendir. Polipler ise
miyoma göre daha küçük bulgulardır ve poliplerden çok adet düzensizliğine
sebebiyet veren, miyom adlı tümörlerdir.

Doğum kontrol
hapları: Doğum kontrol hapları kullanılıp bırakıldıktan sonra 5-6 ay adet
görmeme gibi olası durumlarla, karşı karşıya gelinmesi mümkün. Çünkü bu
hapların içerisinde bulunan bazı maddeler, normal adet kanamaların durmasına
sebebiyet verir ve böylece adet düzensizliği başlar.

Yumurtalık sorunları:
Hamile kalamamaya sebep olan işlevini kaybetmiş yumurtalıklar, adet
düzensizliği yaşamaya sebebiyet veren bir diğer nedenlerden birisidir.

Hormon bozukluğu:
Bazı kadınların adet düzensizliğinin sebebi, doğuştan ya da sonrasından meydana
gelen hormon bozukluklarıdır.

Adet düzensizliğinin nedenlerini teker teker buraya kadar
sebepleriyle birlikte, inceledik ve şimdi de adet sancılarında kişinin yapısı
nedeniyle, başka ne gibi sorunlarla karşılaşabilir, birazda ondan bahsedelim.
Ne dersiniz?

Kişinin yapısı nedeniyle adet sancılarında;

NOT: Günümüzde
kadınlar arasında adet dönemi aylık hastalık olarak, tanımlanır ve ne yazık ki
birçok kadında o dönemde yaşadığı sancıları ve gecikme süresini, doğal kabul
edip doktor kontrolüne gitmez. İşte sağlığı üstüne kumar oynamak, diye ben derim.
İhmal edilen bir rahim kanseri de olabilir. Bu nedenle benim size tavsiyem;
düzenli adet takvimi tutup ve en küçük bir şüphe yaşasanız dahi, derhal kadın
hastalıkları bölümüne gidip alanında uzman bir hekime muayene olmanız,
gerektiğidir.